Bugün 1 Mayıs İşçi Bayramı. Öncelikle bütün işçilerimize bu günün hayırlı olmasını diliyorum. Dostluk ve kardeşlik duygular içerisinde sağcısı solcusuyla bir bayram havasında geçmesini diliyorum. Bugün kalktığımda 1 Mayıs törenlerini izlemek için hemen televizyonu açtım. Değişik kanallara göz atarak gelişmeleri takip etmeğe çalıştım. Gösteriler, oyunlar, konuşmalar, sloganlar aldı başını gitti. Konuşmacıların vermiş oldukları birlik, dostluk, kardeşlik mesajları bizleri memnun etti. Az da olsa işçilerin haklarına, kazanımlarına, çalışma şartlarına yer verildi. Az da olsa diyorum çünkü bu konulara çok az yer verildiğini düşünüyorum. En fazla göze çarpan toplanan gurupların yaptıkları yürüyüşler, attıkları sloganlar oldu. Biraz da acaba bir tatsızlık, bir kavga olur mu korkusu, tedirginliği vardı kimi hafızalarda. Ne yazık ki 1977 yılında 34 insanımızın öldüğü o menfur olayın izleri silinmedi zihinlerde. İzlediğim kanallarda işçilerin haklarının konuşulduğu, çalışma şartlarının dile getirildiği, karşılaştıkları sorunlar, aldıkları ücretler, yaşam şartları yeterince dile getirilmedi. İzlemediğim kanallarda bu gibi konular konuşulup tartışıldıysa bilemiyorum. Bir ülkede işçiler bir makinenin çarkları gibidir. Çark makinenin çalışma mekanizmasının vazgeçilmezidir. Çark dönmeli ki makine çalışsın. Makine çalışsın ki üretim olsun. Bolluk bereket olsun, refah olsun. Bugün 1 Mayıs işçi bayramı. Kutlu olsun. Televizyon kanallarına göz atıyorum. Ama şaşırıyorum. İşçilerin sorunları konuşulmuyor. Açık oturumlar, paneller düzenlenip enine boyuna tartışılmıyor. Çalışma şartları dile getirilmiyor. Bazı iş yerlerinde günlerce hatta aylarca alamadıkları ücretleri anlatılmıyor. Maden ocaklarına, iş yerlerine gidilerek söyleşiler yapılmıyor. Çocuk yaşta çalışanlar için çözümler tartışılmıyor. Böyle bir günde bu konulara neden yer verilmeli, enine boyuna tartışılmalı diye düşünüyorum. Barış ve huzur ortamı içinde nice 1 Mayıslar kutlanması dileği ile… Erdoğan GÜNEŞ |