Toplumda diğer insanlara oranla daha fazla sevilen ve birlikte olunmak istenilen kişilerin bir sırrı vardır. Bu sır, uyum gösteren bir kişiliğe sahip olmaktır. Bütün insanlar, hayatları boyunca uyumsuz kişiler ile karşı karşıya gelmişlerdir. İşte bu insanlar, her zaman diğer insanların işlerine karışır, her konuda olumsuz yönde fikir söyler ve tartışmacı bir yapıya sahip olurlar. Bu kişilerin samimi bir niyetleri yoktur. Yani insanların hatalarını düzeltmeye ve yanlış yapılabilecek bir şeyi önleme amaçları yoktur. Onların amaçları sadece her konuda zıt bir görüş öne sürmektir. Bu insanların böyle olumsuz bir karaktere sahip olmasının ve sürekli zıt düşünmelerinin asıl nedeni şeytandır. Şeytan, vicdanına uyan, Allah korkusu ve sevgisi taşıyan, her şeyi O’nun yarattığını bilen kişilerin ahlaklarından çok rahatsız olur. Herkesin kendi gibi Allah’a isyan eden, sabırsız ve tevekkülsüz olmasını diler. Şeytan, kandırdığı insanları işte böyle etkisi altına sokar. Örneğin bu ahlaktaki insanlar, grup halinde yapılacak işlerde sorun çıkarır, herkes gülüp eğleniyorken, bir köşede somurtarak oturmayı tercih ederler. Kısacası diğer insanlara asla ayak uydurmaktan yana değildirler. Yine insanlar, bir araya gelerek bir problemi çözmek için çalıştıklarında, buna kayıtsız kalırlar. Bu insanlar, milyonlarca güzelliği görmezden gelerek, gördükleri tek olumsuz şeyi sürekli dile getirip dururlar. Kendilerinden yardım istendiğinde, fedakarlık yapmamak için muhakkak bir bahane uydururlar. İnsanları, yemekleri, yaşadığı yeri… sürekli şikayet ederler. Dolayısıyla bu insanlar geçimsiz ve ters olarak tanınırlar. Fakat bu ahlak, hem kişinin kendisini, hem de etrafındaki insanları da aşırı derecede rahatsız eden bir durumdur. Çünkü Rabbimiz’in Kuran’da emrettiği samimi insan modeli; fedakar, insanların işlerini kolaylaştıran, karşı çıkması gereken bir durum olduğunda da bunu insanları kızdırmak için değil onların yararına olacak şekilde dile getiren kişidir. Yeryüzünde zıt karaktere sahip insanlar olduğu gibi, yumuşak başlı, alçakgönüllü, hoş sohbet insanlar da bulunmaktadır. Ancak Rabbimiz’in bir sünneti olarak bu insanların sayısı her dönem az olmuştur. Bu insanlar, güzel söze mutlaka daha fazlası ile karşılık verirler, birlikte bir şeyler yapılmak istendiğinde mutlaka icabet ederler, insanlar arasında çok enerjiktirler ve insanlar tarafından birlikte olunmak istenen kimselerdir. Bazen Kuran ahlakından uzak bir yaşam süren insanlar arasında da böyle karaktere sahip olan kişilere rastlanmaktadır. Fakat bu kimselerin gerçek niyeti, Allah’ın rızasını ve hoşnutluğunu kazanmak değidir. Onlar insanların gözlerinde büyümek, kendilerini insanlara sevdirebilmek amacı ile bu karakteri taklit ederler. Allah korkusu ve sevgisi vesilesi ile insanlar arasında geçimli, sürekli pozitif, sevgi ve saygı dolu bir karakter benimseyenler, yalnızca müminlerin özelliğidir. Aynı zamanda müminlerin bu özelliği, Allah’ın zikrinden uzak bazı insanların taklit ettiği gibi geçici değildir. Mine ÇAKIR Yazılarla ilgili tüm hukuki sorumluluk yazıyı yazan kişiye aittir |