Ucuz Davetiye Burada - Kapıda Ödeme - Kargo Bedava
ÇB’de ara Google ile ÇB’de ara
  Önemli Bilgi
Ana Sayfam Yap
 Web Sitesi Referanslarımız 
 
 
  Durul Mert  
 
  . Fikir Köşesi
  . Tüm Yazılar
  . Tüm Yazarlar
  . Yazarın Tüm Yazıları
  . Tüm Şiirler
 
  Ikinci Kez Evlenen Kadın ya da...
  İkinci kez evliliklere birçok insan kuşkulu gözlerle bakar; ancak boşanan bir&...
  Yazının Devamı »
 
  Mutluluk Kuşun Kanadında mı yo...
  Hiç düşündünüz mü insanların en büyük arzusu nedir? Kuşkusuz birçoğumuz bu soruya "mutlu ...
  Yazının Devamı »
 
  Kıskançlığın Psikolojisi
  Kıskançlık doğal bir duygu olmakla beraber ilişki içerisinde ilişkiyi yıprat...
  Yazının Devamı »
 
  "Hayır Demek"
  Hayııııııııııır... Çevremize baktığımızda o kadar çok insanın "hay...
  Yazının Devamı »
 
 
 
 
izlenme: 2367 
|
Hayır Diyebilmek Bir Onur İşidir
Fikir Köşesi Köşe Yazıları

KENDİNİ DOĞRULAYAN KAHANET

İnsan yaşadığı müddetçe güzeli de görecektir çirkini de; iyiyi de görecektir kötüyü de; kolayı da görecektir zoru da. Sıkıntılar, olumsuzluklar olmadan hayat olmayacaksa insana düşen mücadele etmek olmalıdır. Yaşadıklarına boyun eğip köşeye çekilmek zayıflıktır. Olgun insan, acısını, yoluna çıkan engeli kabul eder fakat umutsuzluğa kapılmaz. Varsa bir hatası onu anlar, alacağı dersi alır ve yoluna devam eder. Azimle, sabırla mücadele etmek, tribünde değil, sahada olmak olgun insanın özelliğidir. Sabır olduktan sonra sabrın meyvesi de er geç olacaktır; ağacın meyve vermesinin belli bir zaman sonra gerçekleşmesi gibi.

Umut olmazsa insan yaşayamaz; çünkü umudunu kaybedenin kaybedecek başka bir şeyi kalmaz. 

İnsan nasıl düşünürse aynı düşüncesi hayatta çıkıyor karşısına. Psikolojide ''Kendini Doğrulayan Kehanet'' diye bir olgu var. Buna göre, insan olumlu düşünürse olumlu sonuçlara, olumsuz düşünürse olumsuz sonuçlara ulaşıyor. “Başarılı olacağım” dersek de biz haklı çıkıyoruz, ''Başarısız olacağım'' dersek de. Her iki durumda da kendi düşüncemizi doğrulamış oluyoruz. 

Yaşamak aslında o kadar güzel ki kıymetini bilmiyoruz. Her gün uyandığımızda hayatta olduğumuza şükretmemiz, her şeye rağmen gökyüzüne bakıp güzel şeyler düşünmemiz, hayallerimizi ve amaçlarımızı kaybetmememiz, sürekli olarak kendimizi meşgul edecek etkinlikler bulmamız ve ne kadar olursa olsun sahip olduğumuz imkânları en iyi şekilde değerlendirmemiz, ruh sağlığımız açısından oldukça önemlidir. 

Gülebilmek, mutlu olmak, mutlu kalmak bize bağlı.

TOPLUMSAL ŞİDDET

Toplumsal şiddet, vahim boyutlarda olmasa da artık daha çok karşımıza çıkmaya başladı. Yanı sıra toplumdaki birçok platformunda son zamanlarda ki bu olayları değerlendirilişi biraz trajikomik gibi geldi bana, sanki biz bu olayları akşam yatıp sabah kucağımızda bulmuş gibi davranıyoruz, ya da bu da nereden çıktı şimdi tavırlarını takınıyoruz!  

Fiziksel şiddet, sözel şiddet, duygusal şiddet, cinsel şiddet, ekonomik şiddet, aile içi (kadına-çocuğa yönelik) şiddet, ani öfke patlamaları sonucu işlenen cinayetler, okulda arkadaşını bıçaklayan öğrenciler toplumsal yaşamın birer olgusu oldu maalesef ama unutmayın bu olaylar dünden bugüne başlamış olaylar değil. 

Her gün yeni örneklerini üzüntüyle izlediğimiz kimi olaylar, öz değerlerinin çoğunu yitiren, şiddet kültürüyle beslenen bir topluma dönüşebileceğimiz kaygısı uyandırmaktadır.   

Tahammülsüzlük, hoşgörüsüzlük, kural tanımazlık, insana değer vermeme, yaşam hakkını hiçe sayma gibi yanlışlar, giderek tüm toplumu tehdit eder hale gelmektedir.

Şiddetin beslenmesinde ekonomik ve sosyal krizler, gelir dengesizliği, çarpık kentleşme, alkol ve uyuşturucu tüketimi, toplumun değer yargılarının olumsuz yönde değişmesi, eğitimsizlik önemli roller oynamaktadır. 

Şiddet ile medya arasındaki ilişki de manidardır. Şiddetin sürekli olması ve yeniden üretilmesinde medyada yayınlanan şiddet filmleri ve şiddet uygulayan, yasadışı ilişkiler içinde bulunan kişilerin kahraman gibi gösterildiği diziler de etkili olmaktadır.

HAYIR DEMEK

Çevremdeki insanları eleştirel bir açıyla incelediğimde o kadar çok insanın "hayır" demek isteyip ancak bunu yapamadığını görüyorum ki hepimizin hayır diyemediği anlar mutlaka olmuştur. Ayıp olacak derdiyle birisine hayır diyememek, bize yanlış gelse de arkadaşımızı, eşimizi, çocuklarımızı kırmamak adına hayır diyememek gibi birçok durumla çoğu zaman karşı karşıya kalmışızdır. 

Hayır diyebilmek bir onur işidir. Herkesin cesaret edemediği, söyleyemediği bir kelimeyi söyleme eylemidir. Her şeyden önemlisi kendi istediğimizi söyleyebilme cesaretidir.

Sınırlarınızı koruyun. Saygı duyulmaya, fikrinizi değiştirmeye ve hayır demeye hakkınız var. Sınırlarınızı korumanıza karşınızdakinin vereceği tepkiye hazırlıklı olun. Karşınızdaki düşmanca davranışlar gösterebilir, sizi utangaçlıkla, onu yönlendirdiğinizle ilgili suçlayabilir. Ancak onun davranışı ya da tepkisinden siz sorumlu değilsiniz. 

Eğer değer verdiğiniz biriyse, ona yardım edebilirsiniz ancak kendinizi ondan sorumlu hissetmek zorunda değilsiniz. Kendi kararlarınızda her türlü hakka sahipsiniz. Zaman isteyin. Karar veremiyorsanız, aceleyle emin olmadığınız bir şeye kalkışmayın. Ne istediğinizden emin değilseniz, karşınızdakinden size saygı göstermesini, zaman vermesini isteyin. 
Sıkıntı çekmek yerine hayır demesini öğrenmek, stresleri bir hayli azaltıp engelliyor.

YAŞAMI SORGULAMAK

Eğer kendinizi bireysel gelişim anlamında daha ileri noktalara taşımak istiyorsanız bu süreç içinde kendinizi sorgularken, analiz ederken bu sorgulama ve analizin dozunu iyi ayarlamanız gerektiğini unutmayın, bu durumda yapılacak en önemli hata bu dozu ayarlayamamanız olacaktır bu da bir süre sonra rahatsızlık ve mutsuzluk yaratabilir dikkat!

Egoyu devreden çıkarma gayretleri içinde edinilen deneyimler, değerler kolaylıkla gözden kaçırılabilmektedir. Geçmiş muhasebesi, günün değerlendirilmesi yarının planlanması derken kişi bir anda suçluluk çukuruna düşebilmektedir. Bu durumdan dışarı çıkması da o kadar kolay olamayabilir. Buna çevrenin ve özellikle yakınların eski imaja tepkilerini de katarsak bireyin kendisinin kuvvetli olduğu yanları ile gurur duymasına izin verilmez. Zaten gelişmeye açık alanları üzerinde odaklanmış olan kişi için bu süreç çok zordur ve bunun üstüne kendisi dahil herkes tarafından kişiliği çeşitli darbeler yiyebilir. Kişinin bireysel gelişim yolculuğu  daha çok kendi tarafından ortaya konan bir programdır. Bulunduğu noktadan yeterince memnun değilse birey değişim ve gelişim için birtakım programlar dizayn etmeye başlar. İşte bu noktada denge, azim, sabır çok önemlidir. Yaşamı sorgularken, analiz ederken, dengelere özen gösterebilmek çözümlerden biri olabilir. Basitçe var olabilmek için düşüncelerde, şuur altında karmaşadan uzak durmak da bir seçim. Yaşamda doğrular veya yanlışlar yok seçimler ve sonuçlar bedeller var.

ÇOCUK VE ZAMAN İKİLEMESİ

Çocuğunuza zaman ayırın. Çocuğunuzla geçen zaman boşa geçen zaman değildir. Okuldan geldiği zaman ona gününün nasıl geçtiğini sormanız aranızda ilişkiyi güçlendirecektir. Çocuğunuzla geçirdiğiniz zaman içerisinde onu daha yakından tanıyacaksınız. Çocuğunuz kimi zaman yeni öğrendiği bilgileri ya da bir arkadaşıyla yaşadığı bir olayı sizinle paylaşmak isteyebilir. Size o anda anlattıkları sıkıcı da gelse onu dinlemeye çalışın. Böylece aranızdaki ilişkinin daha da güçlendiğini fark edeceksiniz. 

Onunla birlikte olduğunuz zamanlarda tüm dikkatinizi ona verin. Çocuğunuzla fazla vakit geçirme fırsatınız olmayabilir. Önemli olanın geçirdiğiniz vakit içerisinde onunla tam anlamıyla ilgilenmek, onu dinlemek olduğunu unutmayın. Size bir şey sorarken ya da konuşurken sizin başka şeylerle ilgilendiğinizi görmek onun sizden uzaklaşmasına yol açabilir.  
 
Aşağılamayın, suçlamayın, onun adına karar vermeyin. Çocuğunuz kimi zaman hatalar yapacaktır. Hata yaptığında onu suçlamak yerine yaptığı hatanın ona vereceği zararlardan bahsedin. Davranışlarınızın tutarlı olmasına dikkat edin. Koyduğunuz kurallara siz de uyun. Çocuğunuzun sizi örnek aldığını unutmayın. Çocuklar anne ve babalarının olumlu ya da olumsuz tüm davranışlarını örnek alır. Onun yanında tutumlarınıza biraz daha dikkat edin. 

Çocuğunuzu başka çocuklarla, kardeşleriyle kıyaslamayın. Bu durum çocuğunuzda kendine güvensizlik problemine yol açabilir. Sorumluluk duygusunun gelişmesine izin verin. Beceremez duygusuna kapılıp, sorumluklarını onun yerine yapmayın. Yemek ortamının sakin ve stressiz olmasına dikkat edin. Çocuğunuzun yanında eşinizle tartışmayın.  

Unutmayın, çocuklarınız sizi örnek alır. Siz onlara nasıl davranırsanız, onlarda o şekilde hareket edeceklerdir. Nedir bu dünyanın hali? Biz nereye gidiyoruz diye saçma sapan sorular sormaktan vazgeçelim artık lütfen... Çocuklarımızı nasıl yetiştirmemiz gerektiğini öğrenelim.

Yazılarla ilgili tüm hukuki sorumluluk yazıyı yazan kişiye aittir.
 
Eklenme Tarihi: 19/02/2010
 
 
geri dön
sayfa başı
tüm yazılar
yazdır
tavsiye et
|
 
Mine ÇAKIR: Nimetlerin İçinde Mutsuzluğu Yaşama...
Erdoğan GÜNEŞ: Sarıkamış'ta 90 Bin Şehit
Erdoğan GÜNEŞ: Sarıkamış Şehitleriniz Anarken
Mine ÇAKIR: Hataların Ardındaki Hikmetler
Mine ÇAKIR: Kuran'dan Ahlak Örnekleri
Mine ÇAKIR: Nasıl Olsa Gönlünü Alırım Mantığı
Erdoğan GÜNEŞ: Gülü Sevmiyorum - Bana Acı Vereceks...
Mine ÇAKIR: Ters Karaktere Sahip İnsanlar
Erdoğan GÜNEŞ: Türkçe Coşkusu
Erdoğan GÜNEŞ: Sınav Öncesi
Sedat Torlakcık : Çağdaş Bir Sivil Toplum Örgütünün K...
Ayça Kuzu (Yüksek Topuklar): 1 gün 48 saat olsun ben bunu istiyo...
Mine ÇAKIR: Dünya Bir Yolculuk Kur'an da Rehber
Ayça Kuzu (Yüksek Topuklar): Zaman Herşeyin İlacı...
Kenan TUNÇ: Annelerimizin Değerini Bilelim
Kenan TUNÇ: Yılın Annesi Onlar (Engelli Anneler...
Ayça Kuzu (Yüksek Topuklar): Çaycuma'da Hıdrellez Bir Başka Kutl...
Kenan TUNÇ: Bir Başkadır, Çaycuma Taşcılı’...
Erdoğan GÜNEŞ: İşci Bayramı
Ayça Kuzu (Yüksek Topuklar): Sevdiğim Çınarlar bir bir devriliyo...
Yazıya Yorum Bırakın
 
  SON EKLENEN YAZILAR
Nimetlerin İçinde Mutsuzluğu Yaşamak 01/04/2013
Sarıkamış'ta 90 Bin Şehit 10/01/2013
Sarıkamış Şehitleriniz Anarken 10/01/2013
Hataların Ardındaki Hikmetler 13/12/2012
Kuran'dan Ahlak Örnekleri 25/09/2012
Nasıl Olsa Gönlünü Alırım Mantığı 02/08/2012
Gülü Sevmiyorum - Bana Acı Verecekse 02/07/2012
Ters Karaktere Sahip İnsanlar 11/06/2012
Türkçe Coşkusu 10/06/2012
Sınav Öncesi 05/06/2012
Çağdaş Bir Sivil Toplum Örgütünün Kent Yaşamına Katkıları 30/05/2012
1 gün 48 saat olsun ben bunu istiyorum... 19/05/2012
Dünya Bir Yolculuk Kur'an da Rehber 18/05/2012
Zaman Herşeyin İlacı... 15/05/2012
Annelerimizin Değerini Bilelim 14/05/2012
Yılın Annesi Onlar (Engelli Anneleri) Olsun 11/05/2012
Çaycuma'da Hıdrellez Bir Başka Kutlanır. 10/05/2012
Bir Başkadır, Çaycuma Taşcılı’da HIDIRELLEZ 07/05/2012
İşci Bayramı 02/05/2012
Sevdiğim Çınarlar bir bir devriliyorlar... 22/04/2012
 
 
tüm yazılar
 
 
 
 
 
Yukarı Çık
       
 
 
 
Site Yönetimi: Çaycuma Baskı Dünyası - www.ucuzdavetiyeburada.com / Proje Başlangıcı : © 2009 - ∞