Birkaç arkadaş Uluslararası Türkçe Olimpiyatları'nın Zonguldak organizasyonunu izlemeye gittik. Saat dokuz olduğunda gösteri başladı. Dünyanın birçok ülkesinden 80 kadar öğrenci sahne aldı. Göstermiş oldukları performansla bütün dikkatleri çekmiş, izleyicileri büyülemişlerdi. Dünyanın birçok ülkesinden gelen; renkleri, dilleri, dinleri, kültürleri tamamen farklı olan çocuklar Türkçe konuşuyor, şarkılarımızı, türkülerimizi söylüyor, bizim oyunlarımızı oynuyorlardı. Bu da yetmiyor çeşitli yörelerimize ait şivelerle güldürüler yapıyorlardı. Gösteri muhteşem, organizasyon harikaydı. Bütün izleyiciler kendini sahneye odaklamış, gelen misafir öğrencilerin coşkusuna ortak olmuşlardı. Karadeniz folklor gösterisi, Kenya yöresel dans grubu, Endonezya'dan Akçaabat yöresi dans gösterileri görülmeğe değerdi. Moldovalı iki öğrencinin yapmış oldukları Dursun ile Temel tiplemeleri izleyicileri gülmekten kırıp geçirdi. Türkçe’nin dünyanın 135 ülkesinde konuşulması, şarkılarımızın, türkülerimizin dile getirilmesi, Türk folklorunun uyruğu başka kişilerce oynanması bizlere gurur verdi. Türkçe’nin bir dünya dili olma yolunda adım adım ilerlediğinin bir göstergesiydi. Bu ümitle göğsümüz kabardı. Bu gösterileri izlerken aklıma Karamanoğlu Mehmet Bey geldi. Zira o da bir Türkçe aşığıydı. Türk kültürüne büyük hizmetler vermiş ve tarihe not düşen; “Bugünden sonra divanda, dergahda ve bargahta, mecliste ve meydanda Türkçe’den başka dil kullanılmayacaktır.” Sözleriyle Türkçeyi resmi dil ilan etmişti. Bu günleri görebilseydi herhalde büyük gurur duyardı. Gösteriyi izlerken, “Acaba biz neden İngilizce’yi öğretemiyoruz? Okullarımızda 4. sınıftan itibaren İngilizce öğretmeye başlıyor; 5, 6, 7, 8.sınıfta ayrıca lisede dört yıl boyunca İngilizce öğrenimi gösteriyoruz. Ama bu çocukların Türkçe’yi konuştuğu gibi çocuklarımız İngilizce’yi konuşamıyor.” Diye düşündüm. Yeni yöntem ve teknikler denemek lazım herhalde. Gelen misafir öğrencilerin dillerinde hep; sevgi, barış, kardeşlik ve dostluk nağmeleri yükseliyor, “İnsanlık El Ele, Bayram O Bayram Ola” diyorlar. İnşallah dünya söyledikleri gibi olur. Türkçe’nin Birleşmiş Milletler nezdinde en çok konuşulan diller arasına girmesi dileğiyle. Saygılar sunuyorum. Erdoğan GÜNEŞ |